Kendisinin üzerine atılı suçlamayı bildiğini, daha önce savcılık katında avukatlarının nezaretinde C.Savcılarına uzun uzadıya ayrıntılı ifadeler verdiğini, bu ifadelerini aynen tekrar ettiğini, aslında burada ifadelerine ekleyecek çok fazla bir şeyde olmadığını, savcılıkta kendisine sorulabilecek her şeyi sorduklarını ve sorulanlara bütün samimiyetiyle dos doğru cevaplar verdiğini, orada vermiş olduğu ifadesini aynen tekrar ettiğini, savcılık aşamasında da en çok bilgisayarında çıkan bir kısım gizli ve sır niteliğindeki belgelerden ve tutmuş olduğu notlardan dolayı sorgulandığını, bunlara açıklık getirmek istediğini, 30 yıllık gazeteci olduğunu, bu 30 yılın yarıdan fazlasını da Cumhuriyet Gazetesinin Ankara temsilcisi olarak geçirdiğini ve halen Ankara temsilcisi olduğunu, hem kişisel gayreti hem de mensubu bulunduğu gazetenin ağırlığı nedeniyle her taraftan çok yoğun bir bilgi akışına ve haber akışına maruz kaldığını, tüm bu bilgi ve belgelerin hem haber yapmak hem de süreç içerisinde yazacağı kitaplara ya da köşe yazılarına konu etmek için kişisel arşivine koyduğu olduğunu ve gördüğü karşılaştığı durumları kişileri ve bir takım olayları da bilgisayarına not ettiğini, kaldı ki dosyaya giren birçok notun da güncelliğini yitirmiş olması nedeniyle bilgisayarından silmiş olmasına rağmen bir takım kurtarma programlarıyla kurtarılarak güncellenmiş bilgiler olduğunu, bu bilgileri kendisinin zaten sildiğini, Ankara temsilcisi olarak Anakara'daki resmi görevli olan tüm üst düzey insanlarla değişik ortamlarda gazetecilik kimliğimle bir araya geldiğini, bu birlikteliklerin tamamen yasal zeminlerde gerçekleştiğini, When you liked this article in addition to you would want to be given more information regarding escort diyarbakır kindly go to our website. kendisine özellikle savcılık aşamasında şüpheli MUSTAFA ÖZBEK ile olan diyaloglarının sorulduğunu, MUSTAFA ÖZBEK' i 2004 yılından beri tanırım, kendisiyle temasım vardır, şüpheli MUSTAFA ÖZBEK' in onursal başkanı olduğu ART Televizyonunda program yaptığını, birde onların finanse ettiği, Strateji Dergisini Cumhuriyet Gazetesinin eki olarak çıkarttıklarını, bunun finansmanına ilişkin hususların tamamen yasal ve faturalı olduğunu, Türk Metal'in ART Televizyonunda program yaptığını, ancak burada yaptığı program karşılığında kendisine yasal ödeme yapamayacakları için Türk Metal Dergisinde yazı yazmasını bunun karşılığında telif ücreti olarak kendisine para vereceklerini bu şekilde ödeme yapabileceklerini söylediklerini, kendisinin de Türk Metal'de yazı yazmaya başladığını, bunun karşılığında da kendi hesabına 1500 TL. para yatırılmakta olduğunu, Şubat ayı itibariyle de bu paranın kesildiğini,
Dokümanın (15), (16), (17) ve (18) ile numaralandırılmış sayfalarında, Sanık Doğu PERİNÇEK'in isim ve imzası bulunan, Yalçın KÜÇÜK'e hitaben yazıldığı anlaşılan, 10 Nisan 1999 tarihli daktilo yazması mektup olduğu, mektubun (15) ile numaralandırılan sayfasında, "Önümüzde kritik bir moment var. Kuzey Irak'ta Kürt Devletinin resmileşmesi süreci. Türk ordusundaki ulusal güçler burada direnmek isteyecekler. Tabi erken seçime boyun eğerek, Kosovadaki politikalarıyla, Apo teslimatına verilen bedellerle kendilerini büyük tehlikeye attılar; direnme olanaklarını tahrip ettiler Çok riskli bir dönem bu. Ama kesinlikle direnme olacak. Başarır mıyız Türkiye olarak? Başarmak için çalışacağız. Ordu direnebilmek için 50 yıldır oluşmuş olan statüko ile hesaplaşmak zorunda. Bu kendi içinde bir hesaplaşmayı d zorunlu kılıyor. Ekonominin dışardan sabote edilmesi dahil, iç savaş etkenlerinin harekete geçirilmesi dahil, büyük tehditleri göğüslemeyi göze alması gerekiyor. "... yazdığı, (16) ile numaralandırılan sayfasında, "Halk gücü cephe öncü parti dedik. Bunlara elbette Orduyu ekleyebilmek belirleyici önemdedir. 28 Şubat bu yolu açtığı için çok önemliydi. " yazdığı, (17) ile numaralandırılan sayfasında, ... "Devlet küçük Amerika dır. Kemalist Cumhuriyet'in kalıntıları, bu devletin içinde bazı mevzilerde direnme çabasındalar. En büyük yanılgı, bu devleti Kemalist saymaktır." yazdığı, (18) ile numaralandırılan sayfasında, ... "Kardeşim, büyük umutlarımı hiçbir zaman yitirmedim ve yitirmem, ama o demirbaş umutların yanında şu süreçte büyük kaygılar içindeyim, ... Bu çok tehlikeli bir gidiştir. Doğru, devrim, ancak toplumun olağanüstü büyük tehlikeler karşısında başvurduğu bir çözümdür. Bunu da bilmez değilim. Ama bıçağın üzerinde gitmektedir sevgili vatanımız ve halkımız" yazdığı,
Tape No:9129, 28.12.2008 günü Füsun ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Y.KÜÇÜK'ün "Siz SİTARE ile konuştuğunuzda anladığım kadarıyla şu sıralarda böyle çok gecikmedin benimle bi görüşmek istiyor değil mi", "Yani bazı şeyler söyleyecek değil mi" dediği, FÜSUN'un "Evet evet evet evet evet", "sizi tanımak istiyor sizi çok yani", " yani çok içten tanımak istiyor", "ve bir de danışacağı şeyler de var herhalde ", "sizin desteğinizin de farkında belirgin oldu yani bu da onları çok sevindiriyor... " dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hı yani onlar benim istiyorlar onlara katılmamı yani değil mi", "Güzel güzel güzel onun bir anladığım kadarıyla bir komnikasyon imkanları var" dediği, FÜSUN'un "Bir de hakikaten yani benim 20 küsur yıl var tanıdığım", "Bülent in ikinci komutanıyla evlendi falan yani çok düzgün bi" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Ney albay mıydı" dediği, FÜSUN'un "YÜZ YARBAYLIKTAN AYRILDI" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hı tamam güzel" dediği, FÜSUN'un "O da..." dediği, Y. KÜÇÜK'ün "güzel benim de bir imkanım olabilir çünkü gayet açık ben bir televizyona çıktım mı müthiş izleniyor", "Yeni şeyleri konuşuruz ilk önce o zaman siz bugün görürseniz yönetime seçilir ... isterse", "Ben anladığım kadarıyla ÖMER burda bayramdan sonra misafirim yılbaşından sonra misafirimiz geliyor değil mi"- dediği, FÜSUN'un "öyle ama bazı vahim şeyler var size anlatacağım bilinçli ona yaptlan' dediği,